5 Mart 2012 Pazartesi

Godfather (Baba) Filminden İş Dünyasına Bazı Fikirler

Geçen haftaki kar yağışı trafiği felç etsede, evlerimizde elimizde sıcak kahveyle koltuğumuzda arkamıza yaslanıp DVD keyfi yapma olanağı sağladı. Bende arşivdeki filmleri karıştırırken "Godfather" (Baba) serilerini tekrar izledim. Eğer "Baba" filmini seyretmeyen varsa, hemen gidip serinin DVD'lerini alsın. Bu soğuk kış günlerinde, filmin tadını çıkarsın. Seyredenlerse tekrar tekrar satır aralarına baksın ve filmdeki düstur niteliğindeki alınabilecek olayları saptasın. İş hayatında,Baba filminin verdiği dersler ve öğreticiliği büyüktür. Yanlış okumadınız, amacım sizi kötü şeylere özendirmek değil, filmdeki derin mesajların altını çizmek. İşte en "Baba" filmden iş dünyası ve girişimcilere "enbaba" fikirler:
"Keep your friends close, but your enemies closer" – Arkadaşlarını yakın, düşmanlarını daha da yakın tut (Bölüm 2; Michael Corleone'dan Pentangeli'ye):
Gerçekte, bu Sun Tzu'nun "Savaş Sanatı" felsefesinin en önemli söylemlerinden biridir. Eminim, siz de bir yerlerden duymuşsunuzdur. Burada yatan ana fikir"rakibini tanı"dır. Rakibini tanımanın en iyi yolu da onu kendine yakın tutmaktır. Rakibinin zayıf yönleri neler? Piyasadaki rekabet etme gücü nasıl? Rakibinin bir sonraki hamlesi ne olabilir?. Bunlar, ancak rakibini inceleyerek ve iyi analiz ederek doğru cevap alınabilecek sorulardır. Filmdeki bu replik iş hayatı için önemli bir fikirdir.
"This I can not do" – Bunu yapamam (Bölüm 1; Don Vito'dan Bona Sera'ya, Bölüm 3; Michael Corleone'den Don Altobello'ya):
Girişimciler ve iş hayatındaki herkese uyan bir mesaja sahip olan bu replik "kendini tanı" der. Herkesin yapması gereken ilk şeylerden biri kendinin güçlü ve zayıf yönlerini, eğilimlerini anlayıp, öğrenmesidir. Bu, kişinin vizyonunu oluşturmasının önemli temellerinden biridir. İnsanların sahip olduğu değerler, iş hayatındaki duruşunu da belirler. Neyi yapabileceğinizi ve neyi yapamayacağınızı bilin ve buna göre adımlar atın.

"It's not personal, it's business" – Bu kişisel değil, bu iş 
(Bölüm 2; Don Lucchesi'den Michael Corleone'ye):
Burada sözü edilen "bakış açımız"dır. İş hayatında karar verirken duygusal durumumuz değil, işle ilgili mantığımız ön planda olmalıdır. Olayları, insanlarla olan diyalogları kişisel olarak algılayıp yanlış anlaşılmalara sebebiyet vermemek için duygularımızı ve şahsi düşüncelerimizi geri planda tutmamız gerekir. Örneğin; başarılı olamamamızı veya beklediğimiz terfii alamamamızı şahsımıza yöneltilmiş negatif bir tutum olarak veya başarısızlık olarak değil, sadece bir sonuç olarak değerlendirebiliriz. Bu şekilde motivasyonumuzda kırılmamış olacaktır.
"I'm gonna make him an offer, he can't refuse" – Ona reddemeyeceği bir teklif yapacağım (Bölüm 1; Jack Woltz'i kastederek Don Vito'dan Johnny Fontane'e, Bölüm 1 ; Moe Green'i kastederek Michael Corleone'den Fredo'ya):
İş hayatındaki en önemli şeylerden biri "tekliftir"dır. Her zaman kullandığımız adıyla, pazarlamadır. İlk bakışta sahip olunması gereken özellik karşınızdakinde güven yaratabilmektir. Yarattığınız güven sizi güçlü kılacaktır. Gücünüz, doğru ürünle birleştiğinde pazarlamanız kolay olacaktır. Zaman içerisinde pazarı iyi tanıyın, neler eksik, nelere ihtiyaç duyuluyor bunları saptayın. Bütün bu altyapıyı oluşturduktan sonra yapacağınız teklifi red edebilecek insanlar olmayacaktır.
"Leave the gun, take the cannoli" – Silahı bırak, kanoyu al (Bölüm 1; Paulie'yi öldürdükten sonra Clemenza'dan Rocco'ya):
Burada bahsedilen "işimizi özgünleştirmek ve fark yaratmaktır". Farklılaştırılmış ürün ve hizmet kalitesiyle müşteri sadakati yaratırsınız. Bunun oluşma aşamasında firmanın kulaktan kulağa yayılan güven duygusu da çok etkilidir. Müşteriyi ve kişiye özel çözümleri ön planda tutun.
"I believe in America, America has made my fortune" – Amerika'ya inanıyorum, servetimi Amerika sayesinde yaptım (Bölüm 1; Bona Sera'dan Don Vito'ya)
Baba filminin bu açılış cümlesi girişimciler için başlangıç aşamasında ilham vericidir. "Hayallerine inan ve başla". Bu repliğinde özünde inanç yatar. Fırsatları kaçırmamak, insanların yapamadıklarını yapmak ve denemekten vazgeçmemek gerekmektedir. Bunun için inancınızın peşinden gidin ve kontrollü riskler alın.
"The richiest man is the one with the most powerfull friends" – Dünyanın en zengin adamı, en güçlü dostlara sahip olandır (Bölüm 3; Don Altobello'dan Michael Corleone'ye).
Tartışmasız filmin en vurucu repliklerinden biri budur. Demek istenen "iyi ve güçlü bir networke sahip olmanın önemidir". Ne kadar çok insan tanırsanız ve tanıdığınız insanlar ne kadar güçlüyse sizin gücünüzde o doğrultuda artar. İş hayatında bu doğru zamanda, doğru yerde bulunmak ve iyi kontaklara sahip olmakla olur. Tabii bunun için sizinde doğru kişi olmanız gerekmektedir.
"Don't ever take sides against the family" – Ailenin karşı tarafında yer alma (Bölüm 1; Michael Corleone'den Fredo'ya)
Burada sadakatin öneminden bahseder. "İş dünyasında sahip olduğunuz ün" çok önemlidir. Kötü ün çabuk yayılır ve güven sarsar. Bu iki yönde negatif olarak gelişir; şirket çalışanlarının şirkete sadakati ve müşterilerin sadakati. Sadakat duygusu, karşılıklı güven ve memnuniyetle oluşur. Bunu korumak her zaman çok kolay değildir. Bunun için şirket içinde iyi iletişim, müşteri ilişkilerinde de hizmet kalitesini korumak gerekir.
Mario Puzo'nun 1969 yılında yazdığı bu roman, 1972 yılında film olarak çekilmiştir. "Baba" filminin temasındaki derin iş tüyoları ve felsefesi; girişimciler ve şirketler için anekdotlar içerir. Hayatta kalırken, değerlerinden ödün vermemek, en zor zamanlarda mücadeleye devam etmek ve sadık olmak, filmin ana ruhunu oluşturur. İş hayatında bunlar her zaman geçerliydi ve her zaman geçerli olacaktır. Filmi bir daha seyrettiğinizde bunları göz önünde bulundurup, daha keyifle ve farklı bakış açısıyla değerlendirmeniz dileğiyle.

Duygu Eren

24.01.2012 Sabah.com.tr

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder